2- NAMAZDA İSTİAZE BABI
حَدَّثَنَا
مُحَمَّد بْن
بشار.
حَدَّثَنَا مُحَمَّد
بْن جعفر.
حَدَّثَنَا
شعبة، عَن عمرو
بْن مرة، عَن
عاصم العنزي،
عَن ابن جبير
بْن مطعم، عَن
أبيه؛ قَالَ: -
رأيت رَسُول
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسلَّمْ حين
دخل في
الصلاة، قال
((الله أكبر
كبيراً. اللَّه
أكبر كبيراً))
ثلاثاً.
((الحمد للّه
كثيراً. الحمد
للّه كثيراً))
ثلاثاً.
((سبحان اللّه
بكرة وأصيلاً))
ثلاث مرات.
اللّهم إني
أعوذ بك من الشيطان
الرجيم، من
همزه ونفخه
ونفثه)). قَالَ عمرو:
همزه الموتة.
ونفثه الشعر.
ونفخه الكبر.
Cübeyr bin Mut'im
(r.a.)'den şöyle demiştir: Ben, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i
namaza girdiği zaman gördüm. şunu okudu :
Üç defa «Allahu
ekber kebira. Allahu ekber kebir.» üç defa «El hamdu lillahi kesira. El handu
lillahi kesira.- üç defa «Sübhanallahi bukreten ve esila.»
«Allah'ım!
Şüphesiz ben taşlanmış şeytandan, onun hemzinden, onun nefhinden ve onun
nefsinden sana sığınırım.»
Ravi Amr demiştir
ki: Şeytan'ın hemzi, mute hastalığıdır. Şeytan'ın nefsi şiirdir. Şeytan'ın
nefhi de kibirdir."
Diğer tahric: Bu hadisi Ahmed ve Ebu Davud da rivayet
etmişlerdir, İbn-i Hibban da şeytandan istiaze ile ilgili kısmı rivayet ederek,
burada Amr'ın verdiği açıldamayı O da vermiştir.
AÇIKLAMA: Hadiste ''Sabah akşam...'' buyurulmuştur. Bu iki
vaktin anılmasının sebebi, gece melekleriyle gündüz meleklerinin her gün bu
zamanlarda toplanmalarıdır. Yahut gece ile gündüzün değiştiği vakitlerde Allah
Teala'nın değişmekten nezih oldugunu anmak içindir.
Tıybi: En açık
yorum şudur ki: ...Sabah akşam•... " kelimeleriyle devamlılı.k
kasdedilmiştir. Yani: Devamlı olarak Allah'ı tesbih ederim, denmek istenmiştir,
der.
Ravi Amr:
'Şeytanın hemzi mute hastalığıdır,' demiştir. Bu hastalık, insanda görülen deliiik
ve sar'a hastalığının bir çeşididir. Hasta ayıldığı zaman, aklı tamamen avdet
eder.
'Hemz'in aslı
kötülemek, jurnalcılık etmek, halkın kusurlarını anlatmak ve propaganda
etmektir.
Ravi:
'Şeytan'ın nefsi şiirdir,' demiştir. 'Nefs' kelimesinin asıl manası, az bir
tükürükle üflemektir. Yani üflemek ile tükürmek arası bir harekettir. Üflemeye
benzer, tükürmekten biraz eksiktir. Şeytan, şairleri bazen yersiz övgü, hiciv,
tahkir ve ta'zim mahiyetindeki şiirleri söylemeye sevkettiği için, bu tür
şiirleri sanki şeytan şair'in ağzına üfler. Bu nedenle, şeytan'ın nefsi
şiirdir, diye yorumlanmıştır.
El-Ayni:
Hadisteki 'Nefs'ten murad, sihir olahilir. Bu takdirde manası felak suresinin;
''Ve min şerri
neffesati fil ukadi'' ve düğümlere üfleyen -. büyücüIerin şerrinden... "
Ayetindeki 'Neffasat' kelimesinin manasına uygun olur, demiştir.
Şeytanın nefhi
kibirle yorumlanmıştır. Nefh'in aslı üflemektir. Şeytan, verdiği vesvese ile
kişiye üfler. Kişi de kendisinin büyıiklüğüne ve başkalarının kiiçüklüğüne
inanıp herkesi hakir görür